Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, TÜGVA Samsun ile gerçekleştirdiği keyifli söyleşide, geçmişinden geleceğe dair pek çok konuda içten açıklamalarda bulundu. Samsun'un geleceği, gençlik, belediyecilik ve Samsunspor'un projeleri üzerine samimi sohbetlerde bulunan Başkan Doğan, şehir için hayallerini ve motivasyon kaynaklarını paylaştı.
Nasıl bir yerde doğdunuz?
Samsun'un Çarşamba ilçesinin bir köyünde dünyaya geldim. Engebeli bir arazi, Yedikışla diye bir köy. Güzel, şirin bir köy. Herkes gibi bir çocukluk geçirdim.
TÜGVA sizin için hangi kavramı çağrıştırıyor?
TÜGVA, her ne kadar Türkiye Gençlik Vakfı gibi olsa da sadece bulunduğu çağı yansıtmıyor. Geçmişten geleceğe, bizim bağımızı gelecekteki yaşantımızla da koparmadan o aksı oluşturan bir yer olarak görüyorum. Ülkemizde çok daha kapsayıcı bir iş olarak görüyorum. O yüzden buradaki gençleri, buraya verilen emeği çok önemsiyorum. Burada geçirilen zamanı çok kıymetli buluyorum. Sadece gençle değil, gencin geldiği yere ilişkin annenin, babanın, ailenin de algısının oraya yönelmesini sağlıyor. 7'den 70'e herkesin kökleriyle bağ kurmasını sağlayan önemli bir yapı.
Lise yıllarında yapmaktan en çok keyif aldığını faaliyet nedir?
Okul - ev eksenli biriydim. Hayatımda okuldan bir kez kaçtım o gün de akşamı edemedim. O kadar çok sıkıldım ki. Aileyle bir yere gitmek, yeni şeyler öğrenmek denilebilir. Ben imam-hatip mezunuyum. Herkesin anlattıklarının dışında öğrenmeniz gerekenleri farklı şekilde, farklı metotlarla anlatan insanlarla karşılaşmak daha fazla heyecanlandırmıştır beni. Farklı öğrenme metotlarıyla karşılaşmak diyebiliriz.
Şu projeyi hayata geçirmeden görevi devretmek istemem dediğimiz bir proje var mı?
Çarşamba belediye başkanıyken, Çarşamba OSB'nin hayata geçtiğini inşallah görürüm diye çok dua etmiştim çünkü belediyeciliği sadece sokağı süpürmek, etrafı temizlemek, insanların ulaşımını sağlamak gibi görmüyorum; Belediyecilik esasında hayatın her anına dokunabilmeyi gerektiren bir iş. Uzun soluklusu insanların işiyle, aşıyla alakalı bir çabanın içerisinde olmak, bunun neticesini almak. Bunu orada sağlamıştık. Buradaki amacım da Samsun'un bugünkü ekonomik kapasitesinin, ekonomik varlığının en az 2-3 katını görmeyi rabbim nasip etsin diye dua ediyorum. 10 yıl, 20 yıl belediye başkanlığı yapmak gibi bir hayalim yok. Hayatı hep bir kader çizgisi içerisinde gören birisiyim. Geleceğe dair, kendimi 5 yıl sonra nerede gördüğümü söyleyemiyorum. Yarının sahibi Allah, ne yaşatırsa onu göreceğiz ama bunu yaparken inşallah Samsun'un evlatlarının Samsun'da kendini hem ekonomik anlamda, hem ilim-irfan anlamında, hem kültürel anlamda kendini geliştirebilecekleri imkanlarının daha fazla arttığı, bugünkü ekonomik varlığının, ihracat rakamlarının ikiye, üçe katlandığı bir Samsun hayal ediyorum.
Samsunspor ile ilgili gelecekteki projeleriniz nelerdir?
Samsunspor, bu şehrin en önemli, en kıymetli markası. Çok iyi de gidiyor. Maçları seyirciyle izlemeye de gayret ediyorum. İsteniyor biz yapıyoruz; Eksiği görüyoruz yapıyoruz. Yolları, etrafı çok iyi değildi. Seyirci ve araç çıkışının aynı yerde olmasıyla ilgili şikayetler var, arkadaşlar şimdi ona bir çözüm üretmek için çalışıyor. İnşallah Avrupa liglerinde mücadele eder, Avrupalıları Samsun'da misafir ederiz, Samsun'u görmelerini sağlarız. Samsun, Türkiye'de herkesin bildiği bir şehir. Karadeniz'in en büyük şehri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurtuluş meşalesini yaktığı şehir. Bunlar çok kıymetli bilgiler.
Samsunspor'un Avrupa kupalarına gittiği, çeyrek, yarı finallere yükseldiği günleri Samsunumuza yaşatsak ne güzel olur.
Mutluluktan uykunuzu kaçıran bir anınızı anlatır mısınız?
İlk çocuğumun dünyaya geleceği zaman diyebilirim.
Hobileriniz neler?
Eskiden araba kullanmayı seviyordum, şimdi çok araba kullanamıyorum, kafam dalgın oluyor. Karım kullanıyor, ben yanında oturuyorum. Çocuklarla, eşimle bir arada olmayı seviyorum. Geçen pazar kahvaltı yaptık, hanımla İskele Kafe'ye gittik, genelde dolu oluyor; Bakıyoruz dolu geri dönüyoruz. Bu sefer boştu, birkaç saat orada oturduk, hava da güzeldi.
Sizi tanımayan birine kendinizi nasıl anlatırsınız?
İnsanlara kendinizi cümleyle anlatmanız çok mümkün değil bence, halinizi, şeklinizi, tavrınızı insanlarla irtibat kurarak anlatabilirsiniz.
Hayatta size en çok şey kattığını düşündüğünüz kitap nedir?
Kuran-ı Kerim tabii ki ama bunun dışında ortaokul yıllarında okuğuğum Minyeli Abdullah olabilir. İlkokul yıllarımda çok fotoroman okurdum; Köyde otururduk, merkeze geldiğimde hemen kitapçıya koşardım. Hemen fotoroman kitap alırdım.
Menemen soğanlı mı olur, soğansız mı?
Bazen soğanlı seviyorum, bazen soğansız seviyorum. Benim hayatımda çok köşelerim yoktur.
Günlük yaşamınızda sizi en çok motive eden şey nedir?
Hayır duası almak.
Hayatınızın en iyi nasihatini kimden aldınız, neydi?
Babamdan, annemden, öğretmenlerimden herkesten almışımdır ama seçimlerde bir diyalog yaşadım. Bir camide namaza durdum orada birisi de namazdan çıktıktan sonra "Ben seni arıyorum 1 haftadır Büyük Cami'ye gelirsin diye orada aradım, göremedim. Bana dedi ki kendine, "Allah'ım beni korktuklarımdan emin, umduklarıma nail eyle" diye dua et dedi. Annem bizi 'Yolda yürürken, komşunun bahçesindeki eriğe bırak almayı, bakma' diye tembihleyerek büyüttü.
En sevdiğiniz türkü nedir?
"Ne güzel yaratmış, seni yaradan" Tuğçe Kandemir'in söylediği.