Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu ilkelerin bugün kendi partilerinin haricinde Atatürk'ün ortaya koyduğu şekliyle hayata geçirilmediğini söyledi.
Hüseyin Baş, partisinin 9. Olağan İl Kongresi'ne katılmak üzere Samsun'a geldi. Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salon'da gerçekleştirilen genel kurulda Baş,
Samsun İl Başkanı seçilen Yusuf Kurt'a başarı dileyerek, eski başkan Lisan Yolaydın'a da emeklerinden dolayı teşekkür etti.
Kürsüde partililere seslenen Baş, "Şimdi öyle bir kıskaç altında Türkiye'de yaşıyoruz ki... Gençlerin yasa dışı bahsin ağına, çetelerin eline düştüğü, okuyup bir iş hayatına girmek için mücadele ederken hiçbir umudunun kalmadığı, mücadelesini topraklarında değil, başka topraklarda sürdürerek karın tokluğuna çalıştığı bir ülke oluştu. Bu iktidar öyle bir şey kurdu ki. Ülkede her konuda imtiyazlı öbekler oluşturulur. Eğer imtiyazlı gruba yanaşabilir, ona dahil olabilirseniz hayatınız kurtuldu. Ama eğer ki o imtiyazlı grubun içine giremezseniz yandınız, bittiniz" dedi.
Partilerinin Atatürk'ün ilkelerine bağlı olan tek siyasi hareket olduğunun da altını çizen Baş, "Atatürk'ün ortaya koyduğu ilkelerin bugün hiçbiri bağımsız Türkiye Partisi haricinde Atatürk'ün ortaya koyduğu şekliyle hayata geçirilmiyor. Tamamı zapt edilmiş. Tamamı içi boşaltılmış. Şu anda Türkiye'de siyaset yapan bütün iradelerin ortak benimsediği ekonomi politikası neoliberal dediğimiz politikalardır" diye konuştu.
Anayasanın değiştirilmeye çalışılmasının da altında başka nedenler olduğunu öne süren Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bu darbe anayasası bunu değişmemiz lazım. Bizim özgürlükçü bir anayasa yapmamız lazım. Ya sizin sivil ve özgürlükçü dediğiniz anayasanın diğerinden daha özgürlükçü olacağının ispatı ne? Yani belediye başkanını içeri atanların, siyasi parti genel başkanlarını içeri atanların, siyasi parti genel başkanlarına adli kontrol tedbirleri uygulayanların, sokağa çıkan gençleri içeri atanların nasıl özgürlükçü bir anayasa yapacağımızı düşünebiliriz. Dolayısıyla burada demek ki özgürlükçü kavramı, içi boşaltılmış, altı oyulmuş sadece sloganında kalmış bir kavram. Maksat başka. Ve bu maksadı farkındaysanız ısrarla açıklamıyorlar. Anayasayı değişmek istiyoruz diyorlar. Neyi, neden değişeceklerini hiç kimse söylemiyor."
