Necdet Uzun Yazdı: İzahı Çok Zor..
“Yoğunluktur, yorgunluktur”
diyeceğim ama
bazı konularda
kafası saat gibi
çalışan biri,
nasıl olur da
bunu yapabilir?..
Bir yerde sorun var
ama nerede?..
En son yaşanan
olayı anlatayım,
kararı siz verin!..
Geçenlerde, Samsunspor Derneği
Genel Kurulu vardı…
Büyükşehir Belediye Başkanı
Mustafa Demir de
oradaydı…
Her şey onun için güzel gidiyordu;
ta ki Divan Kurulu’nun raporu
okununa kadar…
Ezc. Onur Ferhat Karacan,
deyim yerindeyse,
nokta atışlarla Demir’i
eleştirirken,
o da renkten renge giriyordu…
Çok şey vardı,
raporda…
Mesela, Samsunspor’un
altyapıdan
gençlerin yetişmesi için
kuracağı spor tesislerinde
iki alan var. Bu alanlardan
biri geçmişte,
Büyükşehir Belediyesi tarafından
Gençlik ve Spor Bakanlığı’na
devredilmişti. Diğeri ise
Büyükşehir Belediyesi’ne ait!..
Bakanlık ile
Samsunspor arasındaki sözleşme,
10 yıllık yapılamadı. Kanun, 1 yıllık
diyordu…
Ancak bakanlık, milletvekillerinin devreye girmesiyle
adeta “dert etmeyin, orası sizin” dedi…
Ne var ki,
Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan
alan için de 10 yıllık sözleşme isteniyordu ama
Demir, 3 yıllık sözleşme yaptı…
Başkan Yüksel Yıldırım,
bir yıldan beri dil döktü,
ama olmadı. Mevzu, bakanlık alanı ile
çarpıtıldı.
Meseleyi bilen biliyor, elbette…
Divan Kurulu raporunda
bu konunun
yanı sıra,
Samsunspor mağazasının önüne reklam raketinin yerleştirilmesi ve
Millet Bahçesi’ndeki
Şehitler Anıtı’nda büyük tepki çeken
ışıklı renkler mevzusu da vardı…
Mustafa Demir, çok bozulmuştu…
Işık ve raket meselesini geçelim de
o 3 yıllık sözleşme yaptığı alanla ilgili ne
ne dedi,
biliyor musunuz?..
“O alanı biz Belediye Encümeni’nden
geçirdiğimiz için kanunen
3 yıllık sözleşme yaptık. 10 yıllık sözleşme yapmak için
Belediye Meclisi’nden karar almak gerekirdi”...
Güler misin ağlar mısın?..
Karşımızda,
Büyükşehir Belediye
Başkanı Demir değil de
sanki belediyenin Yazıişleri Daire Başkanlığı’nda
mevzuatları
bilen bir memuru var!..
Yasayı soran mı var, işi yapsana!..
Samsunspor’un
yararına
olacak
bir işe
kim karşı çıkar?..
Birçok olayda
çelişkilere düştüydü ama
bu, resmen milletin aklıyla alay etmekti…
Yaşanan bu akıl tutulmalarını
izah etmek, gerçekten çok zor!..
“Kararı siz verin”
dememin nedeni de
işte bu yüzdendi!..
Bunlar da ilginizi çekebilir