Samsun

Samsun'da iklim değişikliğiyle mücadelede yeni yol haritası

İklim değişikliği artık sadece küresel bir çevre sorunu değil, kent yaşamının merkezinde hissedilen acil bir kriz haline geldi. Bu durum, Samsun’da düzenlenen sürdürülebilir enerji ve iklim eylem planı çalıştayında bir kez daha vurgulandı. Kentlerin, hem sorunun kaynağı hem de çözümün merkezi olduğuna dikkat çekildi.

Abone Ol

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ortaklaşa finanse ettiği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın yürütücülüğünü yaptığı "Türkiye'de İklim Değişikliğine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi" Samsun'da başladı.

"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KÜRESEL BİR SORUN"

İklim değişikliğinin küresel bir sorun olduğunu ve etkilerini en somut şekilde kentlerde hissettirdiğini belirten İklim Değişikliği Başkanlığı Uyum ve Yerel Politikalar Daire Başkanlığı Şube Müdürü Esra İnce, "İklim değişikliği küresel bir sorun; fakat etkilerini en somut şekilde kentlerde hissettirmekte. Hükümetler arası iklim değişikliği paneli raporları da bizlere bu etkilerin önümüzdeki süreçlerde daha sert ve daha yoğun bir şekilde hissedileceğini ortaya koymakta. Kentler, dünya yüzeyinin yalnızca yüzde 2'sini kaplamalarına rağmen küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 70'inden fazlasını üretmekte. Aynı şekilde enerji üretiminin de yüzde 70'den fazlası yine kentlerde gerçekleşmekte. Paris Anlaşması'na taraf olmamızın akabinde Sayın Cumhurbaşkanımız 2053 yılı için sıfır emisyon hedefimizi açıkladı. Ancak gerek küresel, gerek ulusal düzeyde azaltım hedefine ulaşsak bile ani seller, aşırı yağışlar, sıcak hava dalgaları, kuraklık ve taşkınlar gibi iklim değişikliğinin etkilerini hissetmeye devam edeceğiz. Bu nedenle iklimle ilgili eylemler sadece küresel ya da ulusal düzeyde değil, özellikle yerel düzeyde yani kent ölçeğinde de planlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu açıdan baktığımızda da kentler çözümün de merkezi. Kentsel alanlar sadece riskli alanlar değil, iklim değişikliğiyle mücadelede potansiyel birer çözüm merkezleridir." dedi.

"ENERJİ YOKSULLUĞUYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR YAPILIYOR"

Samsun Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanı Ali Tulumen, "Geçen hafta Samsun'da geniş bir katılımcıyla birlikte sürdürülebilir enerji eylem planlarımızın içeriğini tartıştık. Çalışma masalarımızda Samsun'un 2030 yılındaki karbon emisyonlarını nasıl azaltacağını, 2050'nin sıfır hedeflerine 5-6 ana başlık altında nasıl ulaşabileceğiyle ilgili geniş bir katılımcıyla çalıştay yaptık. Kentin net sıfıra ulaşmasındaki kilometre taşlarını yavaş yavaş oluşturmaya başladık. Samsun'da bu anlamda çok güzel çalışmalar yapıyoruz. Enerji eylem planımızın yanında enerji yoksulluğuyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Samsun'da enerji yoksulluğu ile ilgili şu anda hali hazırda devam eden 250 tane sosyal yardım amaçlı kömür kullanan insanların doğalgaz dönüşümü yapılıyor. Samsun pilot il olmasıyla şöyle bir avantaja sahip: İklim kanunu şu anda görüşülüyor, yakın bir zamanda onaylanacak ve bizim uyum eylem planımız hazır bir şekilde olmuş olacak. Bu durumda bizim aksiyon almadaki sürecimizi çok çok hızlandıracak. Uygulanacak olan eylem planının başarısı sadece kamu kurumları değil, üniversitelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, özel sektör ve her bir vatandaşımızın aktif katılımıyla mümkün olacaktır. Bu nedenle iklim değişikliğine uyum sadece çevre meselesi değil, ortak bir sorumluluk ve toplumsal seferberlik gerektiren bir durumdur. Bugün yapmadığımız her bir eylemde gelecek nesilleri çok büyük risklerle karşı karşıya bırakacağımızı belirtmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BİLİMSEL BİR GERÇEK"

İklim değişikliğinin bilimsel bir gerçek olduğunu söyleyen Vali yardımcısı vekili, Atakum Kaymakamı Kemal Yıldız, "Bizim çağımızdakiler hortum olayını hiç bilmez. Hortum görmeye başladık Türkiye'de. Seller de oluyordu hep. Ülkemizde insanlarımız bu sellerden çok fazla etkilenmeye başladı. İnsanlarımız heyelan, sel gibi doğal afetlerden çok daha fazla etkilenmeye başladı. Şunu anlıyoruz ki iklim değişikliği bilimsel bir gerçek. Her ne kadar süper güçler bunu son zamanlarda inkar etmeye çalışsa da bu bir gerçek. Bu durumda ülkelerin yapması gerekenler var. İlk olarak bu gerçeği kabul etmek, ikinci olarak bu gerçekle ilgili nasıl bir müdahale edebiliriz ve ne şekilde önleyebiliriz gibi bununla ilgili eylemler yapmak. Mevcut iklim değişikliğine toplumlar nasıl uyum sağlayabilir, mevcut dezavantajlarını nasıl avantaja çevirebiliriz ve bununla nasıl yaşayabiliriz gibi soruların tedbirlerini almak gerekiyor. Türkiye'de şüphesiz bu sürecin içerisindedir. Özellikle son 15-20 yılda sürdürülebilir bir kalkınma içerisinde, çevreyi kirletmeyecek enerji kaynaklarına yönelerek örneğin güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi bir takım enerji kaynaklarına çok hızlı bir şekilde yöneldik. Bu konuda imrenilecek bir ilerleme sağladık aslına bakarsanız. Elbette daha katedeceğimiz birçok mesafe var ancak öncelikle sorunun sorun olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bu anlamda buradaki çalışmada Samsun'un öncü olması bizim için çok önemli. Türkiye'de anlaşan dört il seçilmiş ve bu dört ildeki çalışmalar tüm Türkiyee sirayet edecek, önemli kararlar alınacak. Bu kararlar alınırken de neler yapılabilir, hangi projeler geliştirilebilir." dedi.

{ "vars": { "account": "UA-185902052-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }